İlkokul gezisinde gördüğü çini sanatının ustası oldu
Kütahya’da tarihi evlerin bulunduğu Germiyan Sokağı’ndaki Kültür ve Sanat Evi’nde bulunan atölyesinde çalışmalarını sürdüren Dönmez, çini çamuruyla şekillendirilmiş başta vazo, tabak, karo olmak üzere çeşitli objeleri sanat eserine dönüştürüyor.
Motiflerin çizilmesi ve boyaması işleminin ardından Dönmez’in yaptığı eserler, camla sırlandıktan sonra 900 ila 1200 derece ısıdaki fırınlarda ateşle buluşturuluyor.
Dönmez, çini sanatıyla ilk tanışmasının ilkokul yıllarında çini atölyelerine yapılan okul gezisinde gerçekleştiğini söyledi.
Ortaokula başladığında seçmeli dersler arasında bulunan çini bölümünü tercih ettiğini anlatan Dönmez, “İlkokul yıllarımda tanıştığım çini sanatını 45 yıldan beri sürdürüyorum. Asıl mesleğim torna ve tesviye olmasına rağmen bu sanatı hiç bırakmadım. İkinci meslek olarak bu sanatı bugüne kadar sürdürdüm” dedi.
Dönmez, torna ve tesviye alanında çalıştığı işletmeden emekli olduktan sonra çini sanatına daha çok zaman ayırdığını belirtti.
Yaklaşık 800 eser yaptı
Sanat hayatı süresince bugüne kadar çeşitli boyutlarda yaklaşık 800 eser yaptığını anlatan Dönmez, “Eserlerimin çoğunu sattım. Eserlerimin birçoğu İstanbul’daki çini satış mağazaları aracılığıyla başta Arap ülkeleri olmak üzere yurt dışına gönderildi. Elimde yaklaşık 150 çini eserim bulunuyor. Yapmaya devam ediyorum. İnşallah gelecek yıl ilk kişisel sergimi açmayı amaçlıyorum” ifadelerini kullandı.
Eserlerinde ağırlıklı olarak mavi ve beyaz renklerini kullanıyor
Osmanlı dönemine ait çini motifleri üzerine eserler yaptığını dile getiren Dönmez, şunları dile getirdi:
“Yaptığım eserlerde Osmanlı motiflerini kullanıyorum. Bu desenleri yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak istiyorum. Ben mavi ve beyaz hayranıyım. Mavi sonsuzluk rengi, mavi beyaz eserler her ortama girdiğinizde önce size seslenen, gözünüze batan, yani size hitap eden mavi renklerdir. Onun için çini eserlerimde ağırlıklı kullandığım mavi ve beyaz renkler. Çoğunlukla eserlerimde bu renkleri kullandığım için adım mavi beyazcı olarak anılır hale geldi.”
Dönmez, birçok kişiye çini sanatını öğrettiğini dile getirerek, bu sanatın yaşatılarak gelecek yüzyıllara da aktarılması gerektiğini vurguladı.
“Çini yaparken olumsuz düşüncelerden uzaklaşıyorum”
Çini yaparken bir terapi gibi insanın olumsuz düşüncelerden uzaklaştığına değinen Dönmez, “Çini yaparken bu dünyadan uzaklaşıyorum. Farklı bir ruh haline bürünüyorum. Kötü düşünceleri aklımdan çıkarıyorum. Atölyeme bir gün gelmesem özlüyorum. Vaktimin büyük kısmını burada geçiriyorum” ifadelerini kullandı.
Dönmez, çini sanatını son nefesine kadar sürdüreceğini sözlerine ekledi.